O, villa adamıydı,
Ben kenar mahalle kadını.
O yokuş nedir bilmezdi,
Ben ise yokuşların
Islak alınları.
O, bu toprakların hasadı değildi.
Ben ise Anadolu'nun tahılı.
O French presslerdi,
Ben ise yel değirmeni.
O, her lisana ayak uydururdu.
Ben ise kendi lisanında anlatım bozukluğu.
Benim Türkçem kıt, onun her şeyi israftı.
O, afilli markaların müdavimi,
Ben ise kenar köşe pasajların indirimli buruşuk çamaşırı.
O, gökdelenlerin cilalı masası,
Ben ise kenar köşede kalmış tahta sandalyeli kıraathanesi.
O, duygular bakımından yersiz ve yurtsuz
Ben ise her duygunun yerlisi ve vatandaşı.
O, mantık âlemlerinin beyefendisi
Ben ise duygu alemlerinin hizmetçisi.
Dünyanın akıbeti ya
Getirdi bizi yan yana.
Ben ahvalini bilmez bir berduş,
O, akıbetini çoktan çözmüş bir soylu.
Baktım onun gün görmüş gözlerine.
Nasıl da parlak, nasıl da umutlu.
Ben ise köşesine çekilmiş bir köylü.
Buradan bize ekmek parası çıkmaz.
Buradan ona sermaye olmaz.
Sermaye arayan adam piyasaya
Ekmek arayan adam yurduna.
Öpüyorum bakımlı ellerinden.
Kurumuş, tatsız dudaklarımla.