Mevsimler gibi geçer giderdim şehirlerden
Kalamaz, duramaz, kaçardım kendimden
Yakalandım... Yakalandı... Yakalandık...
Teni tenime, ruhu ruhuma, kalbi kalbime
İlk yağmur taneleri gibi düştük birbirimize
Ne kadar habersiz kalmıştık kendimize
Bir sır... İnce ipler ile örülmüş bir sır
Herkesin bildiği bize uzak kalmış sır
Bakışları bakışlarımı bulduğunda
Susup kalmıştık dünyada
Gözlerimiz konuşuyordu... Duyuyorduk
Bakışları tutsak ediyordu... Hissediyordum
Gülüşleri baharı hissettirdi yüreğime
Sahi mevsimlerden neydi, nereye gidiyordum
Gitmek mi adı kalmak oldu bu bakışlarda
Kış mı adı çoktan bahar oldu bu gülüşlerde
Sır mı aşk oldu deli yüreklerde
O mu ben oldu ben mi o oldu