Bizim memlekette demokrasi yok. Tam oldu olacak diye debelenirken tek adam rejimi geldi yerleşti. Çünkü siyasetle ilgimiz ideolojik olmaktan çok pragmatik. Çünkü bizde particilik var. Yani siyasetin amacı siyaset oyununda kendilerinden taraf olanlara çeşitli ayrıcalıklar, kazançlar sağlamak. Partilerin gücü yani dağıtabilecekleri avanta önemli olan. Ama bu demek değil ki halk çıkarcı ve duyarsız. Bu bize demokrasicilik oyunu oynadığımızı gösteriyor.
Peki ideoloji var mı? Siyasal partileri toplumsal, ekonomik ve kültürel düşüncelerle biçimlendirmek, ideolıjilerin taşıyıcısı yapmak neredeyse imkansız. Siyaset dünyasını düşünsel ve eylemsel bir ortam olarak görenler marjinal oluyor ve küçümseniyor. İdeolojiler sökmez bizim topluma deniyor. 60'lar, 70'lerde ideolojilerin başverdiğini okuyor, duyuyoruz. Ama budandılar.
Bir toplumun gündelik beklentilerini, durumun nasıl kurtarılacağını millete anlatıp inandırabilmekten ibaret oldu siyaset. İktidarın ihvan hareketi ideolojisinde olduğu söyleniyor. Halk anlamıyor, ezan dinmez bayrak inmez sloganı yetiyor halka. Ana muhalefetin Atatürkçülüğü aşınıyor bu pragmatizm içinde. Batılılaşma idealiyle başlayan siyaset, ortadoğu cehennemine bırakıyor bizi.
Enflasyon mu yüksek? Ezan dinmez, bayrak inmez. Dolarımız mı tükendi? Ezan dinmez, bayrak inmez. Nereye kadar gider böyle bu? Ekonomide büyük sorunlar var, sığınmacılar sorunu var, terör var. Hangi alana baksan kördüğüm olmuş sorunlar var. Nereye kadar gider bu?!!
Yeniden ideoloji diyorum. Tutarlı, çağına uygun, halkçı, devletçi, sol bir düşünsel ve eylemsel birlik gerekli. Söylemde kalmayan bir sol gerekli.