Siz hiç yaşadığınızı hissettiniz mi,
Mesela şırıl şırıl akan bir şelale karşısında göz bebekleriniz büyürken?
Filmlerdeki gibi buğday tarlasına koşarak daldınız mı ya da
Sonrasında ayak bileklerinizi kanatan çalıları ayıkladınız mı çoraplarınızdan?
Yaşadığınızı hissettiniz mi,
Kulaklığınızı takıp size zamanı ve mekanı unutturan müzikleri dinlerken?
Veyahut gördüğünüzde denizi ilk defa, o yorucu ve sıkıcı tepenin ardında,
Nefesiniz kesildi mi hiç heyecandan?
Tek başınıza seyahat ederkenki yalnızlığınızda, endişeden ve korkudan diken diken olan tüylerinizde,
Hissettiniz mi yaşamayı ve ona olan inancınızı?
Ailenizden, arkadaşlarınızdan veya annenizin yaptığı, o henüz dumanı üstünde tüten yemeklerden ayrılmak pahasına olsa dahi,
Sırtlanıp çantanızı, attınız mı yollara kendinizi bir başınıza?
Veya doğada bir gün, bir gece geçirdiniz mi,
Gece kurtların uğultusu, sabah kuşların cıvıltısı eşliğinde?
Sahte de olsa güler yüz gönderdiniz mi,
Tanımadığınız ve bir daha sizi asla görmeyecek birine?
En önemlisi düşüncenize aykırı birini can kulağıyla dinlediniz mi hiç,
Alay etmeden, alay etmek aklınızın ucundan dahi geçmeden?
Şimdi soruyorum: Siz hiç yaşadığınızı hissettiniz mi?