Uyuyamıyorum. Sokak sokak yasakların tam ortasında dolanıyorum. Aşırı hareketli bir hayattan neredeyse duran bir hayata geçiş yaptım. Kaldıramıyorum. Yaşantılardan sonra, yaşananlardan sonra, insanlara ilham olduğum her konuda başarısız oluyorum. Kendi söküğümü dikemiyorum. Zihinsel olarak sürekli yorgunum ama uyuyamıyorum. Kendimi toplayamıyorum. Her akşam sokak lambaları kaçta açılıyor ve kaçta kapanıyor biliyorum. Mahalledeki her insanın saat kaçta nerede olduğunu ezberledim. Her kim nerede ne yapıyorsa sadece izliyorum, insanları izliyorum, nerede ne hareket yapıyor veya nasıl tepkiler veriyor veya parktaki çocuklar nasıl da eğleniyor, gülüyor, koşuyor sadece bunları izliyorum. Saatlerce izliyorum. İnsanlar bunalımdasın diyor, depresyondasın diyor ama ben sadece izleyerek, kendimi düşünerek, eğlenen ve mutlu olan insanları izleyerek gülmeye çalışıyorum. Her gün hayatımı daha ileri taşımaya çalışıyorum ileri ve ileri. Ama zaman, mekan, son olaylar ve yaşadığım şeyler birleşince bunların hiçbir imkânı kalmıyor. Kendime bunları yaptığım için, kendime bir gençlik borcum var.