Her son bir başlangıç,

Pek tabii her başlangıç,

Yegane bir son.


Doğduğunda ana karnından,

Attığında adımını dünyaya,

Çoktan verildi,

Ölümüne baki bir garanti.


Güneş doğarken,

İyi bakarsan ona,

Batacağını çığırır,

Ay gölge ettiğinde dünyayı,

Elbet gideceğinden bahseder.


Hevesle başlarsın cümleye,

Hem de büyük bir harfle,

Çoktan kader,

Küçücük bir noktanın,

Bitireceğine karar verdi,

Yoktur gerek bunu çok da düşünmeye.


Yeri doldurulamayan bir şey,

Asla terk edip gitmez çevresini,

Yeri dolmaz sandığın her şey,

Koca bir sanı,

Anılar dersin,

Onlar zaten sanı.


Aşk eriyip gittiğinde,

Kalmazsın bomboş ellerle,

Hüzün, doldurur ellerini,

O gider, öfke gelir,

Hepsi gider,

Hepsinden sonra,

Sonra,

Sen gelirsin


Başlangıçlar,

Sondan öte değildir,

En keskin ayrım,

Son ve başlangıç arasında,

Her şey mutlaka son bulacaktır,

En aciz olmadığını,

Sanan kimseyi bile.

Hal böyleyken,

Başlangıç,

Bahşedilmiştir,

Taşıdığın ruha,

Ve sana, prangasına.


Başladık.

Bitiyoruz.


Mutlak olduğunu bildiğimiz tek şey,

Son,

Nasıl başlayacağını bilmediğimiz,

Başlangıç,

İkisi arasında örgüler yapan bizler,

Nasılsa,

Kör düğümler atmaktan kaçınmıyoruz,

Üstelik,

Bir kördüğümün, çözümünün,

Sadece sonda olduğunu bile bile