Yol uzun, yol acı.
Bir ayrılık sinmiş,
Tozlu, paslı raylarına.
Yol ıslak.
Bakmamış Güneş,
Sadece oraya.
Hiç hissedemeğini
izlemiş,
cam kenarında.
Islak yolların bitmesine
Bir durak var sandığı,
Son durakta,
Kapattığı perdeyi
ölüm sanmış.
İndiğindeki keskin rüzgarı,
Hissedemediği,
Öldüğündeki rayları
sessiz sanmış.
Bir umut,
Öfke bırakmış giderken.
Senden aldığı hüznü,
bulaştırdığı peçeteye,
Adını yazmış, sendelerken.
Sadeliğine bulaştırmış maviliği,
Ödünç vermiş gidemezken..