Benim kendimle verip alamadığım var, yoruldum!

Denizin üstünde bile yürürken gökte boğuldum.

Son çayım gibi hem yarım kaldım hem de soğudum,

O yirmi bir gram bu etten kafeste olmasa mutlu olurdum.


Şikeste şair geri döndü ümüğüme çöktü aniden,

Kurtaracağım dünyamı hayallerimin beyaz kirinden.

Şiirlerimin kasveti, Pandora'nın açtığı çömleğinden

Ve kötü bahtımın saygı duyduğum büyük emeğinden.


Artık şansa ihtiyacım yok, bütün hayatım karambol,

Tutunacak bir dalım yok ama bağlayacak karam bol.

İnşa ettiklerimi kendi elimle yıktım artık bitti yol,

Enkazıma bakarken dermansızım ve de yitti sol.


Yalnızlık senfoni ya da Cezayir'de bir kahve molası

Umut bir kelebek etkisi ya da kafanın içinin susması.

Şimdi yıkılmamın tam sırası, dokun pıhtı dağılsın,

Yerlerden toplayacağım benin içindeki tek muhtevasın.