Yağmur yüklü bulutlar geçerdi gökyüzünden,

Ya da parlak gün ışığı vururdu pencereye,

Kapkahve bir gece doğardı gözlerinden.

Uzaktan duyulurdu akan nehrin sesi.

Seninle önemsizdi nefes aldığım, yaşadığım şehrin ismi.

Bir güneş olurdum bazen,

Dudaklarından dökülen bir şiir.

Sokak sokak arardın ya beni.

Bazen kendini.

Buldun mu bilmezdim hiç solmayan çiçeği.

Sonra sen geldin işte,

Nehrin güzelliğinde bile seni aramayı öğrendim.

Sadece sen uyandığında

Güneşin doğduğunu fark ettim.

Sonra sen geldin işte,

Üstümüzde yükselirken siyah gökyüzü,

Hiçbir şey karanlık değildi gözlerin kadar.

Ne içinde dalgalandığımız nehir

Ne de üstünde gölgelendiğimiz gece.