1881 yılında Habsburg İmparatorluğu'nun başkenti Viyana'da varlıklı ve kültürlü bir Yahudi ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Ailenin ikinci oğlu olan Stefan Zweig, küçük yaşlardan itibaren kültür ve edebiyat alanında eğitim görmeye başladı.
I. Dünya Savaşı zamanında gönüllü olarak askerliğe katıldı. Savaşı ilk başlarda desteklemiş olsa da Galiçya’ya gidip savaşın acılarına tanık olduktan sonra savaşın anlamsızlığını düşünmeye başladı ve ilk savaş karşıtı eserlerini burada verdi. "Babil Kulesi" (Der Turm zu Babel) ve 1918 yılında yayımlanan "Zorlama" (Der Zwang).
Savaşın bitmesi üzerine Avusturya'ya dönerek Salzburg'a yerleşen Zweig, burada Frederike Von Winternit ile evlendi. En verimli zamanlarını burada geçirdi ve önemli konuklara ev sahipliği yaptı.
Ülkede Hitler öncülüğündeki Nasyonal Sosyalizm egemen olmaya başladığında Yahudi asıllı bir yazar olan Zweig kara listeye alındı. Birçok eseri Hitler tarafından yakıldı ve evine yapılan bir baskın sonrası ülke dışına kaçtı. 1937'de ilk eşi Frederike'den ayrıldı ve 6 Eylül 1939'da Lotte Altmann ile İngiltere'nin Bath şehrinde evlendi.
Avrupa'nın içine düştüğü durumdan duyduğu üzüntü ve yaşamındaki düş kırıklıkları nedeniyle 22 Şubat 1942'de Rio de Janeiro'nun Petrópolis kentindeki evinde, karısı Lotte ile birlikte uyku hapları içerek intihar etti. Buna Hitler'in dünya düzenini kalıcı sanmasının verdiği karamsarlığın yanı sıra, kendi dünyasının asla bir daha var olmayacağı düşüncesi neden oldu.
Ölümünden sonra bulunan bir mektubunda şunlar yazmaktaydı:
“Avrupa kendi kendini yok ettikten ve ana dilimin dünyası yok olduktan sonra, dünyanın hiçbir yerinde hayatımı bu kadar severek kuramazdım. Ama altmışıncı yaştan sonra tam anlamıyla yeniden başlamak çok özel bir güç gerektiriyor. Ve benim gücüm yıllar süren vatansız yolculuklardan sonra iyice tükendi. Bu nedenle hayatımı doğru zamanda ve doğru bir şekilde sonlandırmamın iyi olacağına inanıyorum. Ki hayatım boyunca tinsel uğraşım, en büyük haz kaynağım ve kişisel özgürlüğüm en yüce değerim oldu. Bütün dostlarımı selamlarım! Hepsine uzun geceden sonra gelen tanın kızıllığını görmek nasip olsun! Ben, her zamanki sabırsızlığımla önden gidiyorum.”
ESERLERİ;
- Acımak
- Yürek Çöküntüsü
- Herkesin Dostu Anton
- Dünün Dünyası
- Bir Kadının Yirmi Dört Saati
- Yarının Tarihi
- Kendileri ile Savaşanlar: Kleist, Nietzsche, Hölderlin
- Üç Büyük Usta: Balzac, Dickens, Dostoyevski
- Kendi Hayatının Şiirini Yazanlar: Casanova, Stendhal, Tolstoy
- Lyon'da Düğün
- Yıldızın Parladığı Anlar
- Karışık Duygular
- Satranç
- Günlükler
- Değişim Rüzgârı
- Calvin'e Karşı Castellio ya da Köleliğe Karşı Özgür Düşünce
- Fouche, Bir Politikacının Portresi
- Tehlikeli Merhamet
- Amok Koşucusu
- Amok
- Balzac, Bir Yaşam Öyküsü
- Magellan
- Freud ve Öğretisi
- Yakıcı Sır
- Ruh Yoluyla Tedavi
- Amerigo
- Mektuplaşmalar
- Buluşmalar
- Rotterdamlı Erasmus,Zaferi Ve Trajedisi
- Bir Kadının Yaşamından 24 Saat ve Bir Yüreğin Ölümü
- Clarissa
Yasemin
2020-12-08T14:53:03+03:00Emeğinize sağlık. Şu kitapları hemen kopyalayayım. :))