"sevgi sözcüğünün gerçek anlamını, Lâtince karşılığı olan a-mors, yani "ölümün yokluğu veya ölümsüzlük" etimolojisinde bulabileceğimizi açıklamıştı.

ölümsüz şehir Roma'nın adı da "amor" sözcüğünün tersten yazılmış biçimiydi..."


"Benim yanımda, yaşamdan elini eteğini çekmiş insanların yeri yoktur."


"Düşüncelerinin, tutumlarının, sözcüklerinin ve görünüşlerinin her biri, hatta yüzündeki belli belirsiz bir kasılma bile tüm dünyaya, senin sorumluluk düzeyinin hangi yükseklik derecesinde bulunduğunu ve ne kadar özgür olduğunu anlatır. Bu, hem seni mucizevi biçimde bulunduğun yere yerleştirir, hem de kaderini, ekonomini, yaşam tiyatrosundaki rolünü belirler."


"Çölde yolculuk yapmanın ilk kuralı, beraberinde çok az şey taşımaktır."


"Bir azizle de karşılaşsa, hırsızın gözü daima onun cebinde olacaktır."


"Bir kişi yaşantısında içinden çıkamayacağı kadar hayal kırıklığına uğradığında... kendi eksikliğini ve güçsüzlüğünü fark ettiğinde, hayat onu bir mengenede soluğu kesilinceye kadar sıktığında, Okul, ancak o zaman ortaya çıkacaktır."


"Aradığın kararlılığı sadece kendi içinde bulabilirsin."


"Bir kişinin gücü, kendine sahip olmasında ve aynı zamanda kendisine teslim olmasında yatar."


“Kişi ancak bedelini ödediği kadarını alır.”


"Güvenlik duygusu, kendi içinde kazandığın bir zaferdir ve dışarıdaki herhangi bir durumdan ya da kimseden değil sadece senden gelir."


"Daha kendi içlerinde tamamlanmamış iki insanın birleşmesinin sonucu noksanlığın karesi demektir."


"İçimde derin kazılar yapıyorum, ama değerli olacak hiçbir şey bulamıyorum, bir değere sahip olmanın farkındalığı bile yok."


"Cehalet, her gün temkinli bir biçimde yavaş yavaş ve biz hazır olduğumuzda elimizi bırakan bir annedir."


"Bilgi, insanın devretmesi mümkün olmayan, vazgeçilmez malıdır. En az insan kadar eskidir. Bir gün, ekleyecek bir şey olmadığını ... aksine, bilmek için, elenmesi gereken çok fazla şey olduğunu anlayacaksın."


"Ancak sana dayatılan dünya tarifini aklından silerek özgürleştiğin zaman dünyayı özgürleştirebilirsin."


"gözlemleme üstüne yaptığım çalışmalar, tuttuğum notlar, yiyecek, uyku ve nefes alma üzerinde yaptığım günlük denemeler, sabah koşuları ile diğer beden egzersizleri ve öğrendiğim sessizlik, içine hapis olduğum kozayı çatlatmaktaydılar. Açılan bu çatlaktan içeri artık yeni bir hayatın ışığı süzülüyordu."


“'Nefes almak' ve 'sorumluluk' sözcüklerinin Latincede aynı etimolojiye sahip olmaları bir tesadüf değildi.”


"Haddimi bilmemem, küstahlığım, bilgili olduğumu zannetmem hedeften sapmama sebep oldu."


"içinde savaş olmazsa dışında da olmaz, kural budur."


"Taptığım putlar, kesin inandığım şeyler, tümüyle yıkılmaktaydılar. Benim için öncelik olan her şey tepetaklak oldu.

Yaşantıma sıra dışı bir şey giriyordu nazik, içten ve gerçek bir şey..."


"Olumlu bir ruh halinde olmaya bak, kendini fazla ciddiye almayı bırak. Kendinle dalga geçmeyi dene. Bu, her türlü takıntıya ve kendini özeleştirmeye karşı güçlü bir panzehirdir."


"Dünya, senin onu düşlediğin gibidir; o bir aynadır. Dışarıda kendi dünyanı bulursun, yarattığın, düşlediğin dünyayı. Dışarıda kendini bul! Git ve kim olduğunu gör... Diğerlerinin, senin içinde taşıdığın yalanın, uzlaşmanın, cehaletinin yansıyan görüntüleri olduğunu keşfedeceksin... Değiş... ki dünya değişsin."