Sırlı cümlelere, resimler çizdim.
Kimsesiz gözyaşları topladım,
Terk edilmiş mezarları gezdim,
Düşünsene,
Hayal etsene,
Terk edilmiş mezarlarımızı.
Ne çocuk sesi olacak duyacağımız,
Ne bol küfürlü cümleler,
Espri yapmaz bizim deliler,
Onlar bile susar yani ölsem ben,
Susarlar, mezarımı terk etmeden…
Şu çiçeklere yazdığım şiirler hatırına,
Okşar mı ruhumu bir gül yahut papatya?
Diğer türlü ne acı olacak, düşünsene suiti,
Yılda dört kere sularlar toprağımı,
Dualar ederler işte anlamını bilmedikleri,
Denize hasret kalır mıyız dersin?
Gökyüzünün mavisine ya?
Beyaz bulutları benzetmeyi özlerim ama.
Aya bakıp düşlemeyi seni,
Onlar da özler mi bizi dersin?
Gitme diye haykıracak kimse olmaz değil mi?
Düşünsene en sevdiğini, ölerek terk etmek,
Ne büyük ayıp olurdu öyle değil mi suiti!
Hem nasıl sevecekler ki bizi, toprak altı,
Neyse ölüm kötü şey anlaşılan, hiç anlaşılamayan.