El ayak diretiyor,

Gönlümün kıvrımlarında katreler.

Yoğuşmaktan bir hâl olmuş!

Pür-ü pak katreler.

Damlayıverse cihâna;

Keskin bir sûkut inecek. 

 Nefesleri sekteye uğratacak çığlığım...

Oluk oluk akacak yakında,

Zemheri ayazın ortasında

Gönlümün zekâtı...

Pür-ü pâk katreler.


Sen diyecek ne utanmaz adamsın.

Bu muydu senin adamlığın.

Yılkı atlar gibiydi duyguların

Durmaksızın uçuruma sürdün.

Önde geldin galipsin artık.

Gözleri belermiş, ölmek üzere bu atın.

Canına mı susadın be adam.

Kime değecek şimdi bu âhın.

Eskimiş paltosu ensesi kalın şu adam.

Yıllar sonra titriyiverdi bak için. 

Siyah gözlerine mil çekmeli senin!

-Haklısın efendim...

-Beceremiyorum sevmeyi.