Bu hangi imtihan,

kimin attığı zarın sonuçlarını yaşıyorum ben,

bu kadar öfke, küskünlük, kalp kırmak hangi ağacın meyvesi,

Suladığım cevizler hanidir lavantaya çiçek açmış,

Borçluyum biliyorum, dağ kadar biliyorum,

Ama didiniyorum ben de kendimce Gazze' deki çocuğun göz yaşını yere düşmeden tutabilmek için,

Ben de deliyim, ben de temiz delirdim ama gömleğim hala askıda ve lanet olsun ki kurutucumuz yok!

Yetmiyor, yetemiyorum, kimseye ve özelikle zamana yetişemiyorum,

Ben kimin oğluyum, hangi zaman-anne beni doğurup fırlattı bu düzenini sevdiğim galaksisine,

Gidiyorum, gideceğim, gitmeden elimdeki son elma fidanını dikmem gerek, elmayı çok severdi,


/Bizim takım ne zaman düzelecek, hani kartallar yüksek uçardı baba/


Oğluma söyleyecek sözlerim var daha, gidemem, gitmem.


Benim halim durma hali, ben ismin duran haliyim, sıçan/batıran/kusan/deliren/susan


Tamam susuyorum...


Susuyorum kızgınlığıma,

susuyorum kırgınlığıma,

susuyorum benim için durmayan zamana ve mevsimlere,

susuyorum o halde varım!