Elinde tabanca bu sefer kalbimi ıskaladın.

Taş olsan çatlardın yaprak oldun kıpırdamadın.

Yaprağına kıymet verdim dikenlerini aldırmadım.

Peşimden gelme ölüme gidiyorum adım adım.


Dokunma yanarsın demiştim, her tarafım zarar.

Beni anlayacaksın, nefesin ciğerine dar geldiği zaman.

Durur mu zaman, kül olur mu yanan, acıtır mı yalan?

Emek verdiğim bahçenin şimdi her tarafı talan.


Affeder misin bilmem bu sefer çiçeklerimle gelemedim.

Sevilmeyi bekleyemedim, beklemeyi sevemedim.

Ben kendimi çok kez kaybettim ama başkasında bulmadım.

Benim kendimden gidebildiğim en fazla sendin.


İlk kez kaybetmedim ama böyle de yenilmedim.

Gözlerini asla sözlerime değişmedim.

Aslında senin için olan biten çok basitti.

Sevdiğini besledin sevmediğini zehirledin.


Kanıtlarım resimlerin, İstanbul'dan daha güzelsin.

Sana vuruldum kendini kendime ettiğinde telkin.

Tüm dünyayı karşıma alacak gücüm yok benim.

Elimden tutarsan o da olur belki.


Ki eskisinden yorgun ve eskisinden kederli.

Beni olduğum gibi sevmen için değişmem mi gerekli?

Sen mi kıymetlisin yoksa sana verdiğim değer mi?

İyi düşün taşın bunun için bir ömür yeter mi?