Beyaz bir perde çekti önce
Önüne de küçük bir tabure
Arkasında kaldırılmış bir çerçevenin yarım kalmış duvar eskizi
Kimdi giden
Çok mu oldu gideli
Oturdu mu o da bu tabureye
Koşup da yanına tükettiniz mi beraber filmleri
Önemi yok
Bekleyeni kalmamış besbelli
Duvardaki siyah çizgiler kimseyi rahatsız etmediğinden beri
Taburenin yanına iliştirilmiş bir masa
Gelincik tarlasından geçmiş mi hiç sahibi
Sevdalanmış da kıyamamış mı getirmeye sevgili
Dökülmüş mü o da yapraklarıyla
Önemi yok
Masanın kenarına konmuş sigaranın hemencesi gibi
Gitmek isteyip hep orada kalmış
Geleceğim diyip hiç gelmemiş gibi
Yalnızmış gün batımlarında besbelli
Vazodaki plastik çiçeklere gönlünü eylettiğinden beri
Hani biri olsa karşısında dese ki "yakacaksın annenin göz ağrım diye sevdiğini"
Denmemiş işte
Şimdi her yerinde hüzün delikleri
Etrafa saçılmış gelmeyenin külleri
Oturdum daha o zamanlardan düşmüş omuzlarımla tabureye
Gül demedi
Kimse dememiş ona besbelli
Ağlaştık bir çocuk busesinde
Hiç açılmamış ve açılmayacak yıllıklara
Küçük parmaklarım arasında götürdüm
12’lik bir anıyı
Onlar vesikalık dedi
Annem gülmemişsin
Babamsa tekrar çektiririz
Diyemedim tek değildim
Görmediler gözlerimdeki seni
Önemi yok
Onlar zaten çoğu şeyi görmezdi
Şimdilerde ben yirmi iki
olmuş mudur çok sen buralardan gideli?
Gelsem çeksen tabureyi
Gül demesen
Gülmesem
Gün batsa
Ve gitmesem
Anlatsam duvarımdaki izleri
Meğer hiç gelmemişin eskisizi
İnsan sarılırmış giderken perdelere acılarının önüne çektiği
Önemi yok
Onlar kefen diyip geçecekler besbelli
Fatmanur Aleyna Özcan
2020-07-15T12:13:15+03:00Çok teşekkür ederim🌸
Dilek Akar
2020-07-14T14:43:18+03:00Çok güzel.👏🏻👏🏻👏🏻