Başıbozuk saatlere ayarlı ayaklarımda,
artık ne gitmek ne kalmak kaldı
çok varmaksız adımlarla
çok vazgeçişli yollar tanıdım
vaatsiz, sebepsizdim, gençlikmiş...
neredeyse yüz yıllık yıkım
biliyorum artık
diyojen'le yaptığım sabah kahvaltısı delilikti
fakat uslu durursam hepsi geçecekmiş
geçecek ve tebessüm edecekmişim.
denilene göre yaşamayı kim istesin
diyojen bu sabah bundan iştahsız
belki de benden mütevellit
ama her halükarda çıldırmak bu
ya da isabetsiz, bir bulanık can
neyden bahsedecektim;
ellerimi kışa doğru toprağa vermek varken
ansızın gelen derenin suyuna uyanmak
ve çocukça seyretmek onu,
bütün bunlar olurken aklımda mıydı,
yerden göğe kadar hıncahınç kirlenmek
aklımda mıydı, kim üretir ki bunca levhayı
boşuna mı yüz kez çevrildim erdemlerden
ses bitmesin diye reva mıydı
bana böyle sayıklamalar bırakmak
şakağımı ısıran kepenklerin sesiyle
gün, kim bilir hangi alışılmış marifetle biter
ev yok dönecek, dönecek yer kalbim değil
ne gökteki yıldız ne yerdeki çamur umurumda
ancak anlıyorum, anlıyorum ki yazık
yazıktır olan biten
bu yüzden bir hayat
yüzlerce yerinden terk edilebilir
Mehmet Metli
2023-08-25T12:55:21+03:00Yeniden terk etmek için başlanabilir, Büşra Hanım.
Büşra
2023-08-25T11:08:59+03:00bu yüzden bir hayat
yüzlerce yerinden terk edilebilir
Peki yüzlerce yerinden yeniden başlanabilir mi?
Mehmet Metli
2023-08-24T12:13:54+03:00Teşekkürler.
atiye lale şahiner
2023-08-24T10:31:07+03:00Kaleminize sağlık.
Dilruba Efruz
2023-08-24T01:45:19+03:00👏
Server Fethi
2023-08-24T01:29:31+03:00İyiydi. Kaleminize sağlık