Yalnızca mahlası farklı yarının, güneş hala alnımda.

Ağzımı yakan kuyular, kesemediğim kan bağı tadında.

Özgürlük tavanda ama bir tarafım hasret yarına.

Yaşama sebebim onda: kavrayamadığım tonda.

Kendinle münakaşa: dışlananı özgür bırakan bir aşama.

Doğduğumda bildiğim yeterdi bana.

Şüphesizdi o zaman samimiyet;

Bir süre sonra bir yalana tutundu bu et.



Fazlasında gözüm yok, azında özüm var.

Sen varken sessizdi kalem; sen gittin, yıkıldı kalem. Acı için yaratıldı kalem.


Sorgulayan beyinler doğanın kafesinde.

Birilerine tutunmalıyız ama dallar çok ince.

Ölüyü oynamalıyız, o zaman koşarız boşlukta delice