New York'ta İskoçya doğumlu David Byrne'ün yanı sıra Chris Frantz ve Tina Weymouth tarafından kurulan Talking Heads, canlı performans ünü sayesinde, CBGB (Country, BlueGrass, Blues) camiasının en çok seyirci toplayan gruplarından biriydi. Seymour Stein' in kendi Sire Records'a dahil ettiği Talking Heads, Modern Lovers'ın eski gitaristi Jerry Harrison'u da saflarına kattıktan sonra, Jon Bon Jovi'nin kuzeni Tony Bongiovi ile artık bir klasiğe dönüşmüş ilk albümünü hazırlamaya koyuldu.


Albümün öncesinde çıkan Love Goes To Building On Fire, grubun ticari başarısı uğruna kendi sound'undan ödün verdiği endişesi uyandırsa da, Talking Heads: 77, grubun duruşundan şaşmadığının kanıtıydı. Albümün sert açılış parçası Uh-Uh,Love Comes To Town, Byrne'ün 60'ların gruplarına olan hayranlığını sergiliyor, kendine has gergin sesini Frantz ile Weymouth'un aksak funk ritimleri üzerinde yankılanıyordu. Bongiovi, sapkın bir monolog olan Psycho Killer'a ilk başta saykodelik yaylılar eklemişti ama grup, şarkının ucuz bir hale geldiğini söyleyip şikayet etti. Bununla birlikte New Feeling ve Don't Worry About The Government gibi parçalar, farklı gitarları, ani tempo değişiklikleri ve Byrne' ün akıllı, kopuk, lirik mısraları Talking Heads'in punk, funk ve diskodan çeşitli unsurlar aldığını ve bunları birleştirerek kendine özgü bir sound yarattığını gösteriyordu. 


Talking Heads: 77, hemen Avrupa' da en iyi 40 arasında girme başarısını yakaladı. Ünlü müzik dergisi Rolling Stone, onları Peter Gabriel ile birlikte 1977'nin en umut veren yeni grubunu seçmişti. Bu mükemmel albüm, Talking Heads'in ilk baştaki yaratıcı ruhunu hayatta tutan Radio 4 ve The Rapture gibi gruplara ilham kaynağı olmaya devam ediyor.