Çok dua ederdim eskiden, çok vakit geçirirdim onunla.

İlk başta yaşamamak için yalvardığım zaman benle geçirdiği vakti kesti. Büyük ihtimal zaman kaybı olduğumu düşündü.

Daha sonra yakarışlarımı duymadı. Sonra beni yanına almadı.

O zaman terk ettim onu.

Onun yanından gittikçe kendimi daha özgür hissettim.

Özgürleştikçe ilk bilinmezlik sardı etrafımı.

Daha sonra ise bilinmezliğin korkusu.

Geri gitmek istedim yanına ama almamıştı bir kere beni huzuruna.

Korkumu yenmek için kendime yeni tanrı buldum.

Kendi kendimin tanrısı oldum.

Yaktım kendimi kendi cehennemimde.

Cennet hiç var olmadı bu tanrıda.

Korkum azalmak yerine çoğaldı. Dolaştım, dolaştım, bağırdım, kaçtım, kurtulamadım.


Oturdum konuştum kendimle, ağlayarak af diledim. O da beni vakit kaybı olarak gördü büyük ihtimal. Terk etti beni.

Bu sefer ne özgürlük, ne bilinmezlik, ne de korku vardı

Yalnızca hiçlikteydim.

Neydi bu hiçlik?

Mutluluktu.


Sonra anladım ki ben tanrıyı değil, o beni kaybetmişti.


Bende tanrının kayıplarından biriydim.

Hiçlikte aradı beni. Bulamadı. Ben de kendimi bulamadım.

Bağırdı:

"Kaybettin sınavı!"

Bağırdım:

"Sen de beni kaybettin!"

Sonra bir daha bir şey hissetmedim.

Her şey yalanlandı.

Var olan her şey kaybedildi.


23.06.2022