Haydi! tabanlarımda çıtırdayan
Toprak ve saman!
Ehlikeyif demlenişin ıtır kokusuna!
Var mı olmaktan ve dönüşmekten gayrı sarıya?
Halılar doğar kınalı avuçlardan
Şehir görmemiş bir sövgü
Tahıl gibi mağrur
Kahvehanedeki kuru kafalara meydan okur
Bekçi köpekleri sessiz ulur
Dönüşürken ferforje balkon tırabzanlarına
Muhafazakar patinajların sokağında
Karnı aç bohemler
Müreffeh hikayeleri olan bir tas çorbadan
Ucuz ve kurnaz şaraba yükselişi
Köşelerinde vaaz eder
Şark masallarındaki çocuğun yeleği
Cini boşalmış yağ lambasıyla
Rustik mekanları süsler
Tiyatro kulübe fal bakar
Gecenin raksında terleyen insanlar
Gri derisiyle yılan kılıklı yolları
Boş lakırdıyla kandırıp
Levhaları yolunmuş patikalara pazarlar
Bardakta buz, çantada yelpaze
Kuralları olan sosyeteye
Bağrı açık gömlek salaşlığıyla
Serserilik taslar
Ağızda kırılıp dolgusu akan
Tatlı ama sert haklılıklar
Ters köşe iddiaların iştahlı ısırığında kütürder
Hafta boyunca beklenen tatil gibi
Gelen baş misafirler
Davet kozasında günlerce bekleyip
Dostluğun kanatlarıyla uçup gider
Resmi sunuların ciddi havası
Kahvaltı mutluluğu ve ikindi umudunun
Haklı tacizinde inler
Gece yıldız aydınlıkta mavi
İyi bir efsane duymak gibi
Yaz akşamı mutluluğu
Çiçek kokusu kadar hüzün
Yerinde yapılmış bir espri kadar
Zamanında boşanan yağmurla
Tam ortasında buluşurlar gündüzün
Sinan Kurşun
2022-06-11T09:03:33+03:00Aldığım iyi kritiklerden biriydi teşekkür ederim
umutulas
2022-06-11T00:14:39+03:00İmgeler güçlü. Lakin dadaizme yakın bir dil gördüm şiirde. Yani temayı yakalamaya çalıştıkça kaydı gitti, durmadı.