Sen söyle Murtaza abi, pamuktan pencere yapılır mı,

irmikten duvar örülür mü?

Toprağa girsen soranın olur mu?

Sen bu illerin tarumar bahçesindensin.


Üsküp’ten asker gelmiş, mevziye sürmüşler.

Şu devranın ekmeğini sana çok görmüşler.

Gökte zarif kuşu, yerde tuzağa düşürmüşler.

Sen söyle Murtaza abi, kalubeladan beri bir yanımız hep perişan değil mi?


Canını Vardar'a serdiler, “Aman!” demedin.

Vuslatı boynumuza astılar, kimdendir bilmedin.

Döküldü pul pul gözlerimiz, feryat etmedin.

Sen söyle Murtaza abi, Vardar’ın ötesinde kelamımız bilinir mi?