üzerimize sinmiş

eğri ve yoğun düzeneği

yargı devinir daimi düşse düşe sürer 

temsiliyet akt'ı gizdöküm

getiri alaşağı sorgu arasız

tanı neyse tasvir

biçilmiş kaftandan sınır

birim zerreden hallice kılıf

kımıldamaz hiçbir kımıl 


zamandan azade zamaniçi

hem ileride hem gerideyim

yanılsadığım kadar yakındayım


tasarı tonla tasa

çığlık, çığlık'a sordu

-her yer neden karanlık?-

çıkar o gözlerini

en gerekli soruyu göstereceğim

dev atlasta bir geceliğine ne kadar?

ederi ne kadar geleceğin?

kuşkum var 

yüzümü parçalıyor bu ifade 

çekilene kadar ruhum görece

görebileceğin


kalmayacak daha fazlası beklenenden

durdurun şunu, durdurun lütfen

bu yansımalar korkunç 

yanıltıcı yakınlığı

doymayan azılı his hırsızı

kestiremediklerimi benden öte barındır