Yaşamı sevmek için her çaba ertesi

Hayat acı gerçeklerini hiç acımadan çarptı yüzüme!

Pes etmiş değilim henüz

Biraz kırgınlık, kırık bir yorgunluk peydahlandı üzerime!

Yaşanmamış hislere özlem duyulur mu?

Merak değil, düpedüz özlemek bu!

Özlemin kokusu burnumda

Kapatınca gözlerimi karşımda duruyor kanlı canlı!

Gerçeklikten öteydi iç çektiren bakışları…

Aşk mıdır hissettiğim?

Aşk mıdır her karanlıkta canlanan bu tasvir?


İstesem de gizleyemem

Gözlerim ele verir bu hissi!

Kan çanağı buğulu gözlerimde asılı kalır

Konuşsam boğulur sesim

Konuşsam yanağımdan süzülür

bir damla yaş…


Geçmişin ipine dolanmış

kördüğüm heveslerim var benim…


Şimdi iyi oku yazdıklarımı

Kalemimde hayalinin mürekkebi

Gözlerimi kapatınca geliyor aklıma

Adını verdiğim alfabenin en anlamlı sözcükleri

Ne yapsam olmuyor!

Başıma beladır…

Ruhumu saran garibanın,

gureba’lık çektiren garip hissi!


Yazarken düşünüyorum geçmişte yaşanmışları

Bugünü yazıyorum sen düşümdeyken

Düşlerken yarınları yarım kalıyor gerçekliğim

Tepe taklak oluyorum hayalinin iz düşümünde…

İçimde ki ünlem, ilk okul defterimde ki silik bir notayı anımsatıyor!

Sıraya baş harfini yazdığım fakat

simasını bile hatırlayamadığım o çelimsiz, sıska bacaklı kızın

meçhul bilinmezliğinde kayboluyor gözlerim

Su çamura bulanıyor hayalinle gerçekliğin arasında

Önemli bir cümlenin sonunda ki üç noktayla karışıyor bazen 

aklımda ki soru işaretleri…

Her es verdiğinde şair,

eskiye dönmeyi arzulayan ruhuma kulak veriyorum…


Bence susmaktan kaçınmalı insan

Sustukça kalbimde uçuşurdu kelebekler önceleri

Şimdi gel, gör halimi

Konuşmadığım her saniye hatırlatıyor

çocukluktan kalma hüzünleri…

Ve ben susmaktan değil, konuşmaktan korkuyorum!

Yazmak hafifletir

Oysa konuşmak iyileştirir ruhunu

Biriktirmeden konuşmalı ve

içine attıklarını yazmalı insan…


Yazıyorum söz gelimi içimden gelenleri

Kelimeler anlamını sahiplenmiyor

Ya da

Anlamına sözcük bulunamıyor

aşıkların günlük defterinde…

Kalbimin atlasında hayaline denk düşen yer yok sevgilim!

Anlatamadıklarımı yazıyorum

İmkansız denilen aşkların bile kavuşabildiğine şahitlik etmiş

asırlık bir çınar gölgesinde!

Ne yazsam olmuyor...

Dizeler arası mürekkep boşluğunda örseleniyor kalemim

Söz geçmiyor gönül rehberimin sen düşümüne...

Hoşçakal!

Dile dökemediğim duygularımın,

hayalimle iç içe geçmiş tasviri

Hoşçakal!

En güzel kelimelerimin şahidi

Hoşçakal!