Sen belimi bükmeden önce tek isteğimdi sonsuzluğu bükmek

Zor olmamalıydı sana küs kalamadığımı bilmek

Ve hiç kolay değildi

tedavülden kalkmış aşkımla sana gelip

Ilık bir ekim akşamı istenmemek

Kabul, belki çok abarttım

Evrenin büyüklüğünün yanında bir hiçken

Bana kocaman bir dünya olmanı isteyerek

Hala her şeyi senin için yapıyorken

Henüz onaltı yaşında ama ruhen ihtiyarken

sana koşarak geldim

Tabuları yıkmak amacım bile değilken

Tabuları yıktım senin uğruna

ve

Yağmurlu bir akşamda bulutları benzetirdim sana

Büyük bir gürültüyle içindekileri akıtıp

umut olmanı toprağa

Ve

Bir çift kehribar göze tutulmak

Tam vazgeçtiğim anda

Tenine ve sesine teşneyim hâlâ