Teori-Pratik ilişkisini Lenin’den biraz farklı ele alırsak...
”İşin teorisinde muazzamız. Öyle ki ben, teoride seni öpüyorum, kokluyorum, ellerini tutup avuçlarının içini öpüyorum. Bu işin teorisinde ben seni çok seviyorum. Yine bu işin teorisinde ben seni yaşıyorum. Belki sen de aynı şekilde. Ama teori ve pratik birbirinden bağımsız işlemez sevgilim! İşlese bile o teorinin hiçbir anlamı kalmaz, teorinin içi boşalır. Anlamını yitirir. Biz yitirmeyelim o anlamı. Bir ara gel de ‘teori-pratik’ çelişkisini kaldıralım ortadan. Birbirimizi sadece düşüncelerimizde yaşayıp soyutlaştırmayalım. Somutlaşalım. Teorileşelim. Pratikleşelim. Yaşayalım.”