bulutlar çekilirken gökyüzünden
rüzgarların dindiremediği bir uğultu
boyundurukla yitirilen hüzünle,
yine bir gece daha doğuyor içimde
gecenin içinde
ölü zakkumların yurt bellediği
menfur düşleriyle kıvranan bir çocuk
anımsıyor,
yaşamın yasını tuttuğu günlüğünü
ve
teker teker geride bıraktığı tüm aynaları
geçmişiyle aynı rengi paylaşmasının acısını
güneşe saklıyor
unutuluştan medet bulan gözbebeklerinde
birikiyor,
tüm kurumuş çiçekler.
tortular ve intiharlar
artık siyah bir karla kaplı
ben ki,
tedrici bir intiharı kuşanıp üzerime
karanfilleri öperek öldürdüm.
beni anımsa !
kendimden uzağa doğru kendimden düşüyorum
topraklar buldum tanımadığım kiliselerde
o ırmağın kıyısında
şairin cesedinin yanında
kanlı bir mektup kaldığında
yeni bir kırlangıç sayıkladı senin adını
bütün beyaz sayfalara bulandı bu leke
bütün çocukları uykusundan ölüm uyandırdı
bunlara şahit olurken
ibadet gibi senin adını sayıkladım
terk ettiğim aynalarda hep kırılan yüzünü sakladım
resim: The Mourning Brave (c. 1892) by Edwin Willard Deming.