bir yumru ki geçmiyor,
göğsüme oturan öküz gitmek bilmiyor.
midem bulanıyor,
gözlerim dolmadan duramıyor.
tam aklımdan çıkmışken geliyorsun;
adın, parfümün, sevdiğin bir şarkı geliyor.
sen geliyorsun.
kaçıncı ayı bu sensizliğimin?
kaçıncı günü, kaçıncı saati?
sesini, bakışlarını, hissettirdiklerini, sevgini unuturum diye korkuyorum.
seni gerçekten kaybetmekten korkuyorum.
biliyorum beni sevmiyorsun artık,
en acısı da bu zaten.
bildiğim halde,
beni sevmediğini
eskisi gibi olmayacağımızı
bildiğim halde vazgeçmemek senden.
bir gün bile vazgeçmemek.
vazgeçememek.
bir ufak bakışmadan içimizi anladığımız zamanlardan,
selamsız sabahsız günlere.
neden bilmiyorum kaçıyorsun benden
veyahut kaçmak değil bu.
hepimiz küçükken en sevdiğimiz oyuncakları, onsuz uyuyamadığımız oyuncaklarımızı dolabın bir köşesine attık.
hatta bir başka çocuğa verdik hiç düşünmeden.
belki yaptığın bu, sevmemenin de ötesi.
olacağı varsa olur.
kısmette varsa.
yokmuş demek ki.
teşekkürler sana.