“Onlarca yıl hiç yalnız kalamayacağımı sandım, bütün bu insalara gereksinimim olduğunu, ama aslında bütün bu insanlara gereksinimim yok, onlar olmadan da gayet iyi üstesinden geldim. Onlar sırf, kendilerini rahatlatmak ve bütün sefilliklerini ve bütün dertlerini ve bunlara bağlı pislikleri bana bulaştırmak için geliyorlar. Onları davet ettiğimizde bize bir şeyler getireceklerini, doğal olarak da neşe verici, diriltici bir şey getireceklerini sanırız, ama onlar bizden sahip olduğumuz her şeyi alırlar. Kendi evimizde bizi sonunda çıkışı olmayan bir köşeye sıkıştırırlar ve en gaddar biçimde, içinizde onlardan iğrenmekten başka bir şey kalmayıncaya kadar sömürürler; sonra veda ederler ve bizi bütün korkunçluklarımızla gene yalnız bırakırlar.”

Sahi beton gibi bir metin.