Sineklerin tanrısı,
Bahşeder mi onlara,
Elinde ki ekmekten,
Arta kalan bir kırıntıyı?
Ve bir güç manyağı,
Neyi ister sevilmekten başka?
Çığlıklar, yardım istemek için mi hep?
Öyleyse ne duruyoruz?
Özgürlüğü arayan bizler,
Ne anlarız özgürlükten,
Üstelik,
Her birimiz özgürce istediği olsun,
İstiyorken,
İç içe yaşıyorken ruhlarımız,
Ve ruhlarımızın istekleri,
Ne anlayabiliriz ki özgürlükten?
Özgürlüğü bile özgür kılamayan,
Pis, aciz ve bencil insanlar,
Söylesene, nasıl özgür olabilirler?
Özgürlük! Özgürlük! Özgürlük!
Öldür özgür insan,
Gebert özgür insan.
Kıçıyla gülerdi sana özgürlük...
Barışmak için savaşan insan,
Küsmek için barışan insan,
Tanrı terk ettiyse bizi,
Anlarım,
Kim etmezdi ki?
Cahil insan,
Bilgelik yolunu cahilce yürüyen insan.
Bin küsür tableti yalasan gözlerinle,
Ne fayda gidiyorsa mürekkep midene?
Senden büyüğü,
Aptal der ancak sana, ey insan!
Cesur insan!
Korkmadan, cesur olamayan insan.
Ölmeden, ötesini gören,
Haddini bilmeyen insan.
Kendini farklı sanan insan,
İyiliğin azgını,
İyiliğin fahişesi insan,
Işık saçan, içinde ki siyahlarla,
İki yüzlü insan...
Dur daha sözüm bitmedi insan!
Nereye gidiyorsun?