Uzun süredir yalnızım, nerdeyse Survivor izleyecek kadar. Ama bu yazıyı okuyan dostlarımla bunun bir seferberlik ilanı olmadığı konusunda baştan anlaşalım, hoş seferberlik ilan ettiğim zamanlarda da elinizi taşın altına pek koymadınız.
Bazen geceleri tost perisi geliyor; yürüyorum. “Tostta sarımsak yok di mi” gibi edepsiz bir yerden değil insanca sohbet açmaya çalışıyorum.
+Zor olmuyor mu ya böyle gece gece kız başına iti var kopuğu var, diyorum.
-Yapacak bir şey yok bacanın bir şekilde tütmesi gerekiyor, diyor. (peri bacalarından bahsederek)
+Seni bu tost kuryeliğinden kurtarırım, artık çalışmak zorunda kalmazsın, beraber yaşarız istersen evleniriz ya da bir köşk tutarım size (perili köşk) annenle kardeşini de alırız size bakarım“ diyorum, ama o artık duymaktan sıkıldığım ‘sen iyi bir insansın ama ben yeni bir ilişkiye hazır değilim’ metnini okuyor. Farklı dünyaların insanlarıymışız hatta o insan bile değil sonra belki muhabbet ettikçe fikri değişir diye düşünüp periler aleminden tanıdıklarımı sayıp ortak tanıdık çıkarmaya çalışıyorum.
+Selena?
-Tanımıyorum.
+Bir kişi daha olsa çağırırdık neyse winx club?
-Severim ama içlerinde 1 tane kaşar var.
Tam bu noktada periler de komik erkeklerden hoşlanıyor mu anlamak için ‘aslında kaşarın senin içinde olması lazım tost perisisin ya’ diyorum. Kayboluyor, biraz fırtınalı bir ilişki. Gereksiz alınganlık yapıyor bence, fikrini değiştirmek için bir özür mektubu yazıp Yusuf Güney'le kendisine ulaştırıyorum. İş icabı çok gidip geliyor oralara. Ben de bir gidip görmek istiyorum ama orda da Türklere vize vermiyorlar. Yusuf abi nasıl aldıysa. Kenan Işık davet mektubu verdi herhalde. ‘Işık’lar içinde uyusun (Aile mezarlığında). Yusuf abinin dediğine göre mektup devri orda da bitmiş arkadaşlarıyla yazdığım mektuba bakıp ta*ak geçmişler. Mektup şiir devrinin kapandığı zamanla yalnızlığımın başladığı zaman hemen hemen aynı döneme denk geliyor. 3 sene önce pandemide öğlene kadar uyuduğum dönem herkes bir anda yeni bir ilişki sistemine geçti ama ben kaçırdım uyuyordum çünkü. Toplumun değiştiğini gözlemlemenin en güzel yolu sanat eserlerine bakmak, eskiden “Nesimi'ye sordular da o yar ilen hoş musun o yar benim kime ne“ vardı ama Nesimi'ye şimdi sorsan “O yar ilen hoş musun” “Bakalım kanka takılıyoruz boş ev bulabilirsem“ falan der. Benim cumaya gitti diye terk edilen arkadaşım var ya. Aşk şiirlerinin şairi Cemal Süreya bugün yaşasa bumble'dan çıkmaz eminim. Bilmiyorum belki ben de şansımı oralarda denemeliyim ama pek ısınamıyorum onu sağa at bunu sola at kumpir sipariş eder gibi hissettiriyor. Dinamikler sadece aleyhime değişmedi tabii lehime değişenler de var “biz neyiz” gibi sorular vardı mesela bir kere bana sorulmuştu ve bütün varoluşu sorgulamıştım “Biz neyiz? Ha*iktir tanrının oyuncakları mıyız, dünyayı deneyimleyen bilinçler miyiz, kendi varlığını yaratan özgür varlıklar mıyız” çok felsefi bir noktaya itmişti bu soru ilişki anlamında soruyorum dedi ve daha büyük bir ha*iktir çektim. 1000 yıllık varoluş problemini aydınlatmayı tercih ederim.
Server Fethi
2025-01-03T13:14:37+03:00Okurken güldürdü. Tebrik ederim :)