Tozlu rafları olan ücra bir evin içinde kalmış

Unutulmuş hikayelere merak salmış

Bırakılmış düşünceler de yanmış

Aşksız bir adamın aklını okudum


Ulaşamadığı yolları, taştan yapılmış evleri

Sokaklarına sessizlik salınmış ülkeleri

Ufku gözükmeyen okyanusları

Kalbinde saklıyordu sanki


Özensiz bir hayatı, düzensiz bir uykusu vardı

Daha kendini bulamamıştı

Yokuş çıkıyordu aklında sürekli

Ne için çıktığı belli bile değildi


Tutkalla tutturduğu masanın kenarına elini koyup

Kendinin de hayata bu şekilde tutturulduğunu sanıyordu

O da tutkal gibi bir şeyleri tutmaya çalışıyordu hayatında sürekli

Sonra birden ağzından şunlar döküldü

"Ben de doğduktan sonra işte bu tahta parçası gibi çıkıntıydım artık hayatta"

Yarışa girdiği zaman kaybederdi genelde

Kaybetmemek için girmezdi yarışa

En iyi kumar oynanmayandır diye düşünürdü


Rahatına düşkündü ama bir o kadar da kararsızdı

Kararsızlığından dolayı hep rahatı bozulurdu

Halbuki bir hayır diyebilse hep rahat edecekti


Ruhunun bir yenilenmeye ihtiyacı olduğunu düşünüyordu son zamanlarda

Sadece ruhu mu beyni de baştan başlasa çok da iyi olurdu

Ama bildiği şeyleri de unutmak istemezdi ha

Çelişkili hayatına devam ederken tutturduğu yanılgılarını da alıp kaçmak istiyordu

Kim olduğunu bilmediği bir diyara

Her şeyden uzak gerçekten hiç kimse olmaya

Böyle geçer sanıyordu

Yabancıların arasına katılır sahte düşler kurar yaşardı halbuki

Olmayacağını bile bile düşündü

Düşünmekten kafayı sıyırmış aklının içinde kaybolan adam

Kaçma seçiminden, bir aşk seç, meşk et hayatına

Şimdilik böyleyim kaçarsam kazanırım sanma sakın

Kazanmak için kalman lazım.