hadsizce, aptalca, her şeyin farkında bir şekilde ve manasızca

bu his, insanı biraz aptallaştırıyor

bu iş, her şeyi biraz manasızlaştırıyor

bu şey, etrafı biraz aydınlaştırıyor

ama hemen peşi

gök gürültüsü


hiç sevilmedik değil

yeri geldi Allah’ı sevmeyen kadınlar sevdi bizi

sen düşün ötesini

ama hemen ötesi

sancılı bir ölüm gibi

beri geldi kâinatın kıyameti

helal et emeğini


kalpsizce, bencilce, hiçbir şeyin farkında olmadan ve vicdansızca

bu gidiş, insanı biraz olgunlaştırıyor

bu durum, her şeyi biraz solgunlaştırıyor

bu şey, mideyi biraz bulanıklaştırıyor

çünkü görünen yüzü

gök görüntüsü


hiç görünmedik değil

yeri geldi Allah’tan korkmayan adamlar korktu bizden

ötesini sen düşüncen

yeni geldi kavmin felaketten

helak edeceğim hepsini ben


yersizce, kinsizce, hiçbir şeyi umursamadan ve hunharca

hiç sevinmedik değil

yeri geldi

bulutların üstünde kaldı ruhumuzdaki rakım

yeri gitti

bir kuyunun altında.

en karanlık dehlizleri yatırıp da masaya

bir çilingir sofrasında aydınlattı rakım

yeri geldi Allah’tan utanmayan kullar utandı bizden

geri geldi kasvet, ruhunun en derininden

üç beş yaşındayken terk ettiğin o çocuk

bir yolunu bulup

karşında dikiliyor

sararmış bir fotoğrafta anımsadığın o yüz

bir şekilde

bir anda

gözünde beliriyor

ne hissettiyse o masum çocuk

aynı şeyi sana hissettiriyor

nasıl üşüttüyse o yırtık gocuk

bir rüzgarla içini öyle ürpertiyor

sessizce, dinsizce, hiçbir şeye inanmadan ve Allahsızca

nerde huzur bulduysa o masum

aynı yeri sana mumla arattırıyor

bir şehirde

bir çaresiz anında

bir umutsuz buhranda

bir isyanın ardında

neyden medet umduysa

o akılsız çocuk

aynı şeye seni de inandırıyor

sen onca yıl büyü

yaşa

geçmişinden kaçarcasına

öl

geleceğinden korkarcasına

o

nefesi ensende

hissettiriyor

üç beş kuruşa ziyan ettiğin

ciddiye almadığın

o aciz çocuk

seni bir şekilde yakalıyor

sen kaçarken enseleniyorsun

o kovalamadan enseliyor

sen daha büyüğüm

güçlüyüm sanıyorsun

o

sana haddini hep bildiriyor


sen üç beş yaş döküyorsun

o üç beş kaş çatıyor

umarsızca sırıtıyor

sen adam oldum sanıyorsun

kendini nimetten sayıyorsun

o üç beş yaşıyla

seni hizaya getiriyor

beni bana kırdırtıyor

hesapsızca, akılsızca, hiçbir zaman şeyi bilmeyen bir şekilde ve kitapsızca

bu piç, insanı biraz çocuklaştırıyor