Kadehler dolusu şarabı döküyorum yüreğime,

Son yudumu senin şerefine.

Baştan aşağı dolanmış dikenler dolu hiçliğe,

Ruhu varoş kimlikler peşinde.


Sessiz bir çığlık belirir bugün gözlerinde,

Tadın tuzun da yoktu zaten son günlerde.

Bir kırgınlık var sanki ellerinde,

Ellerin artık yas içinde,

Parmak uçların dokunduğun son gül renginde...


Gök kubbeyi sarmış binbir eda dolu sesle,

Uzayın keşfi kömür karası gözlerinde.

Ah bu hayat yolu sığmış bir çift söze,

Tepeden tırnağa boyanmış tenden tene...


Uğurlar olsun dağı, taşı, hayvanı, insanı sevip de

Bir ömür muhtaç kalan buruk tebessüme...