İçinde bulunduğum durumun ne olduğunu bilmiyorum. Varoluşsal krizler içindeyim, deyip geçebilmeyi isterdim belki ama değilim. O aşamaya gelmek bile hayatı bi' parça da olsa yolunda gidenler içindir çünkü. Bir şeyler yerli yerindedir, kafalarında azıcık da olsa boş alan vardır ki bunları düşünmeye sıra gelir, öyle değil mi?


Benim derdim, hakkında hiçbir sorunum yok, dersem yalan söylemiş olacağım varlığımla değil şimdilik. Daha basit, daha günlük meselelerle alakalı krizlerin içinden çıkamıyorum. Sürekli "neden"ler, "nasıl"lar havada uçuşuyor ama bu sorgulamaların neredeyse hiçbiri bana fayda sağlamıyor. Problemi tespit etmek bizi her zaman çözüme götürmez çünkü, bu sadece teoride böyledir.


İnanasımın gelmediği bir hayatı yaşıyorum, buna dair tonla şikayetimi sıralayabilirim ama nafile. Bu yöntemin parlak bir fikir olmadığını sayısız kez tecrübe etmiş vaziyetteyim. Başka ne yapabilirim, henüz bilmiyorum. Mecburen, sık sık arayışa çıkıyorum. Çözmeye, halletmeye, düzeltmeye, değiştirmeye çabalamak için elimden geleni yapıyorum. Elde var sıfır olması pek motive edici olmasa da ortalıkta başka bir kapı göremiyorum.


Umarım bir gün umutlarımın boşa çıkmadığı bir güne uyanırım, umarım bir gün dualarım kabul oldu diye ağlarım, umarım bir gün bütün yorgunluklarıma değecek şeyler duyarım, umarım bir gün özgürlük hissini en huzurlu haliyle tadarım, umarım bir gün sonu gelmeyecek bir mutluluğa koşarım ve umarım bir gün hayattan ne kadar bıktığımı haykırmayı bırakırım.