Balkona çıktım, camdan baktım. Bu akşam rüzgar çok güzel esiyor. İçini titretmiyor bugün, uzaklara bakıp dalmanı sağlıyor. Canımın acıyan yeri, bildiğin gibi değil bu rüzgar. Uzaklara daldığında, gözünde canlanan anılarda uçması gibi bir kelebeğin. Kanat çırpması sanki, bak saçlarımı uçuran bir çırpınma bu. Her çırpınışta hayat var. Şimdi gözümün daldığı yerde midir kelebek, yoksa aklımın içinde mi? Söylesene neden bugün içimi titretmiyor rüzgar? Bu rüzgar bildiğim gibi değil canımın acısı, yoksa sen mi çaldın rüzgarı? Söylesene yanan şu sokak lambası kaç kişinin gecesini aydınlatıyor? Kaç kişinin gecesi, aydınlığa kavuşmak için çırpınıyor? Söylesene bu rüzgar kimin içini titretiyor gecenin usul sessizliğinde? Kaç kişiye kanat çırpıyor kelebek? Şimdi daldığım yerde, gördüğüm tüm anılar geceye karışır mı dersin? Yok olur belki gecenin siyahında. Söndürelim sokak lambalarını, sokaklar da karanlığa kavuşsun artık. Sokaklar da üşüyor mudur kelebeğin kanatlarında? Söylesene güzel anılarım, sokaklar da ağlar mı? Ağlamasınlar, bu akşam rüzgar esiyor. Kanat çırpıyor bir yerde kelebekler. Gözümün daldığı yerlerde sokak lambaları yanıyor. Henüz karanlık değil sokaklar, ışıklar yanıyor. Karanlık odalarda acılar yaşanıyor, umudun yeniden doğması için yıkılıyor insanlar. "Yeniden doğup var olabilmek için önce yok olmak gerekir." Sen öğrettin canımın acısı, gece var olmadan güneş doğmaz. Bak, bu akşam rüzgar çok güzel esiyor. Kelebekler kanat çırpıyor, umut hâlâ var. Sokak lambaları sönmedi, hâlâ karanlık değil. Birazdan güneş doğacak, silecek insanlar gözyaşlarını. Kelebeğin ömrü son bulacak, bir başkası kozasından çıkacak. Baksana sevgili anılarım, bitiş ve başlangıç hep bir arada kalacak. Umut hiç bitmeyecek, hayat devam edecek. Ve insan kendini yine bir kelebeğin kanat çırpışında hissedecek. Geceye ait olacak, sabahında güneşin doğacağını bilmesine rağmen. Çünkü bazen aydınlık için karanlığa ait olman gerekir.

24.06.22

Çok kötü bir rüyadan uyandım az önce, böylelikle ilk yazıyı atmanın vakti geldiğini anlamış oldum. :')