hayattayım, neyse bu; biraz uzakta

insandan, evlerden oluşan dolgun boşlukta 

bu âlemin en uykulu yeriymiş, en düşvereni 

hezeyanlar derinleştirdim, beş organ yetmedi 


şimdi tuhaf, kadim bir kesinlikle bitiyorum

ervahın haberi mi veya kendisi mi yok hâlâ 

bilinen ne kaldı, ne kalır cevaplayamıyorum

sükutun başı eziktir beynimdeki yamalı yuvayla 


güç bela diş geçirdiğim uyku, düşletmez aksimi 

yağacak, muhteriz harabeler bıraktım ardımda

yeniden yapılsa anlamanın, hissin bu taksimi 

bir damlayla dövüşmeyi öğrenirim bu rüzgârda 


soluğumu ihtar eden bir iddia var, bir sebep;

uçurum düşüyle harlanırken ayağımın altı, 

aklımdan tutup dünyaya doğru çekti hep 

çekip umursamazlığın sert gövdesine bağladı