beklemek sana bir ad verdi

sen o boşluğun içinden doğdun

sabah ellerini güneşe, akşam yüzüne sürerken ettiğin hamd

elbet bir yerlerde mübarektir allah

elbet bir yerlerde içe doğru kıvrılır deniz

önce ellerini yüzüne

sonra dizlerine vurduğun gece

elbet bir yerlerde son bulur dehliz.


senin gözlerini çingeneler boyardı

bir adın vardı hepimiz bilirdik,

pantolonun kadife, ölen dedenden kalmış gömleğin, parmaklar uçlarında eşelenir dururdu sigaran

bir adın vardı dile getirmekten korkardın

bir adım daha diyerek, boşluklara koşardın.


gözlerin miydi senin, kara

ne senin üstüne ölüm yakışırdı

ne jiletin üstüne yara.


şimdi duaları buruşturur takvim

şimdi çekmecelerimize doluşur ahd

gözlerin dolar, kırışır deniz çiçeklerinden önce solar perdelerin

şimdi ne olduysa oldu artık

bana kalırsa buradan gidelim derim.