beni soyuyorsun soğuk yatakta
boğazımda yağlı bir urgan asılı
çıkarmak istiyorsun ama anlamıyorsun
o artık benim ikinci derim
istediğim an kendimi asmaya hazır olayım diye tanrı geçirdi o urganı boynuma
parasını annem ödedi kendi cebinden
tanrı ona kendi çocuğunun intiharını ödetti
düğüm atmayı babam öğretti
tanrı ona kendi kızının urganına düğüm attırdı
seni soyuyorum, cehennem kadar sıcak oda
artçı depremler taşıyorsun ceplerinde
kıyafetlerin yere düştükçe artçı depremler sallıyor dünyayı
sen yine de dümdüz duruyorsun ayakta
kendi kuyuna bir tek sen düşmüyorsun
pencereden fırlatayım bu depremleri diyorum, anlamıyorum
bunlar benim artık ikinci derim diyorsun
tanrı benden sevgilimi kuyuya itmemi istedi
artçı depremlerini pencereden fırlatıp onu öldürmemi söyledi
o zaman çıkarırım boynundaki urganı dedi
tanrı bana şantaj yaptı
istediğimi vermedi ama yine de ona yüzümü asmamı yasakladı
tanrı sadece ona tapmamı istedi
onu sevmemi ya da ondan korkmamı değil
tanrı bana bileklerimi keseyim diye bıçak verdi
ben bileyledim dedi, tanrı benim için bıçak bileyledi.
Sinyora Senyorita
2022-09-27T14:43:38+03:00İki kişi arasında geçen bir şiir gibi. Konuşmalı, isyanlı, anlatmalı, anla-ya-mamalı... Ben tarzını ilginç buldum. Dil bağlamında kopukluk hissettirse de karşıma çeviri eser olarak çıksa yadırgamadan okurdum.
Osman Türk
2022-09-27T14:12:15+03:00cümleler alt alta sıralanmış sadece. ahenk yok malesef. geçişler manasız ve aniden.
"kendi kuyuna bir tek sen düşmüyorsun" tek beğendiğim kısım bu. şiiri sana yazdıran hissin güzel olsa da üzerine daha çok uğraşılması gerekiyor diye düşünüyorum. çalakalem durmuş.