Sekizinci diyarın, sekizinci kalesi,
Sekiz tepesinden sadece birisi,
Güller açar, papatyalar kokar,
Uykuya yatmış güzelliklerin,
Kadim sonuncusu,
Şarkının birini büyülemiş,
Prensesler tepesinde,
Bir ahmak,
Duymuşta büyülenmiş,
Üst üste bu kaçıncı?
Mistik bitkilerin ses telleri,
Yanık yanık türküler çığırır,
Ben dinler dururum,
Güller ölü burada,
İntihar notları çoktan kırıştı,
Dört kat edilmiş,
Papatya kağıtlarına yazılı,
İntihar notlarının,
Ne yazık,
Sekizincisini aradık, kayıptı,
Neyse ne,
Krallar okumuş, ezberlemiş,
Ciğerleri harap olmuş,
Tam tamına sekiz kralın,
Ciğerleri gül suyu dolmuş.
Mezarlarında dikenler açan şu diyarda,
Ne gariptir camlarına bulut dikilmiş,
Yama yama,
Camlarına bulut dikilmiş,
Ağaçlar nasılda durdurur yangını,
Suları dökersen toprağa,
Bir yangının sahibisin,
Tükürme sakın,
Ağzına sıçrar yangın,
Üflersen ciğerine dolar ateş.
Ne anlatsam, faydasız,
Ezbere biliyorsun diyarı,
Peki ezberini bozan,
Olamaz mı?
Her şeyin bir sebebi mi var,
Sebebi olmadan,
Bir diyar var olamaz mı?
Öyle bir diyarın sessizliğindeyim ki
Dünyamın gürültüsü hak getire,
Dolmuş beynim,
Taşık taşık gözyaşlarım,
Yanıyor kirpiklerim alev suyu ile,
Ah,
Bazen deliriyor insan,
Öfkenin ateşiyle,
Ateş her yerde ateş.
Bir yer bul bana,
Çığlıklarımı doğurayım,
Bir yer göster bana,
Karanlığa orada boğulayım,
Hakkın buyruğunu getir bana,
Onu edip, onu yaşayayım,
Ne biliriz ki
Ne biliriz,
Bir diyarın çocuklarıyız,
Öfkeli,
Kibirli,
İnce,
Kaba,
Öylece yersiz ve kimsesiz,
Kıtalara isim verip
Birbirimizi keseriz,
Sekizinci diyarın,
Dualarını duyun hele bir,
Biz hala geçim derdindeyiz.