Uyuduk sandık
Ama ölmüştük,
Üzerimizi bir enkaz
Bir yağmur
Bir şehir örttü üzerimizi
Ve bir karanlık, zifiri...
Usulca örttü her şeyini üzerimize evren bir yorgan gibi.
Sadece değirmenler döndü dağlarda
Onlar canlıydı.
Ölüm saati değildi
Uyku saatiydi.
Çocuklar koşacaktı sokaklarda birkaç saat sonra.
Ama çocuklar da uyanamadı
Örtüleri ağırdı.
İyi geceler dedi şehir
Şimdi uyu.