senin gülüşün ile dolu bir evrene adım atıyorum

yaşamın gizini buldum

işin, ellerin, benim dikkat dağınıklığım

ve yorulmadan yürünen caddeler

şimdi tamız seninle

benden fazla değilsin

sana eksiklik vadetmiyorum.

farklı ülkelerin kimliklerini taşıyoruz

ceplerin dolu,

bana biraz hüzün ve biraz gülünçlük taşıyorsun

seni görüyorum

yanlış zamanın, doğru insanı.

seni tanıyorum

beyhude bir çabayla hemde.

yine de biliyorum sende içimi ısıtan bir şeyler var

durmaksızın süren,

damarlarımda dolaşmasına izin verdiğim bir şey.

aşk değil bu,

yakın bir dost meclisi de sunmuyorsun bana.

henüz isim veremediğim,

ama beni bir an ayaklarımın üzerinde dipçik gibi durduran,

bir an göklere çıkaran o salıncakta,

omzuma değen ellerin var.

bir de eşsiz gülüşün.

dünyayı kapatalım,

görecek bir şeyim kalmadı.