Yazamadık diye hüznümüzü yok saydılar. 

Boş bir kağıtta nasıl belli olur hüzün? Sormadılar defterin var mı? 

Kalemimizi de çoktan kırmışlardı zaten. 

Aynalardan anlaşılır mı peki hüzün? 

Eskir mi bir ayna? Ve göstermez mi daha genç? 

Düşünüyorum hüznümü nereden anlarlar diye, boşuna mı düşündüm ya da asırlar da geçse anlamazlardı çünkü. 

Küllük eskimiştir kuru tütünümden belki. 

Duvarlara yumruk atmışımdır belki. 

Ve öldüğümde gözüm arkada kalır belki. 

Aslında tek derdimdi anlaşılmak. Bir insan tarafından anlaşılmak. 

Rutubetli içimi hissetmesi...

Eşyalar da eskir zaten. 

Ne eskimedi ki içimizden gelip geçen .

Ve kim ölmedi bizi aşağılayıp öylece süzen...