bir şarkı bana bütün yapıların çürüyeceğini
bütün duvarların yıkılacağını ve varoluşun bu enkaz altında kalacağını öğretti sevgiler tükenmek üzere yaşanır aile yarım kalmak üzere kurulur ve insan her gün ölmek için doğar bir şarkı beni yaşamla ölüm arasındaki tuzaktan kurtardı ve ben o bataklığa girmeden hayatın muzdarip gerçekliğine ve azizliğine şapka çıkarttım
bugün bilgeliğin inci tılsımını daha iyi görüyorum
ellerimde ona uzanacak bir güç yok maalesef
bazı şeylere insan bakmakla yetinmeli olgusunu bir türlü anlamlandıramıyorum. hayat akıp geçerken göz çeperimizin önünden biz gözyaşları içinde neyi bekliyorduk, neyi arıyorduk. hayatımın barışını kim için sağlıyorum, hangi aylar otuz bir çekiyor, tanrının teri damlıyor alnıma
şubat kaç yılda bir tam oluyordu ben çıldırmış bir tarla faresi değilim..
bir şarkı bana gerçekliğin yakut kristalini çamurlu ıspanaktan bozma hallice bir ızdırap ile verdi
ve şakaklarım nikotin eksikliğinden yakınıyordu
vücud
bilim adamlarına göre kırk sekiz saatte atılması gerekiyordu bu aşağılık zilletin
belki de ben kırk sekiz saatte kendi ruhum ve bedenimden yok olmam gerekiyordu
kendimi gerçekleştirirken göz yaşı dökemezdim çünkü asırlar önce yasaklandı bana
zaman varoluşu yutarken zorlanmadı
tanrı suskunluğunu yine bozulmadı
Mısra Ergök
2023-05-05T17:59:15+03:00Dingin, düşüncelerle dolu, güzel bir şiirdi.