"Sadece gökyüzü, sadece deniz, sadece sen ve ben. Hepsi bu." Mu? Sadece gökyüzü, peki. Sadece deniz, peki. Peki, sen ve ben ya da sen artı ben ya da biz? Hangisi? Fark eder mi? Eder tabii, benimki de soru. Sen, peki. Ben, peki. Sen, sensin. Ben, benim. Sen ve ben olunca yine sen, sen oluyorsun da ben, ben olmuyor muyum? Biz var diyorlar bir de, o nedir? Sen VE ben mi? Sen ARTI ben mi? Ah ya, ben ARTI seni unuttum. Sen ya da benin başa gelmesi bir şey değiştirir miydi? Matematikte kötü olduğumu bilirsin. Türkçem çok iyidir normalde ama neleri büyük yazacağımı da karıştırdım yukarıda. Hatta noktalama işaretlerini bile nasıl kullanacağımı bilemedim. Sen, peki; ben, peki, mi demeliydim mesela? Kendimi senli cümlenin içinde başka bir cümle mi yapmalıydım sana nokta koymadan? Tırnak işaretlerini hiç karıştırma rica ederim. Ben hep kendimle konuşurum ya da zihnimdeki bir sürü ben birbiriyle konuşur. Sadece konuşsalar iyi; Can Yücel'in yaşları gibi hır gür de çıkarıyorlar bazen. Ah ah, o demişti zamanında, tanımadığın adamları ne çağırıyorsun evine diye, dinlemedim işte. Başımın dikine dikine giderim ya her zaman böyle. Ondan ben, sen, biz, karıştırıyorum bunları. Sen benim bu hallerimi sevmiştin sanki. Ben oluşumu. Senden önce var olan beni ve o beni seninle yaşayışımı. Ayy ile çıktı bir de iyi mi, tutamadım çenemi. Neyse fark etmedi kimse, susayım. Ne diyordum? Ben, ben olunca, neden seninle olamıyorum bazen? Yoksa sen, seben gibi bir şeyin içine almak için mi sevmiştin o beni. Ben, ben olunca ve sen, sen olunca neden senli ve benli biz olamıyoruz. 1+1 = +-2 değil mi? En temel matematik işte. 2 diyorlar ya, aklımı oynatacak oluyorum. 2 de, nasıl 2? Artı mı, eksi mi? Bu önemli. 1'ler etkisiz mi olacak? Etkili mi? Yıllar önce okuduğum bir köşe yazısındaki, "Büyüyünce ne olacaksın?" sorusuna büyük bir şaşkınlıkla cevap veren çocuk gibi, "Yine Ahmet olacağım tabii." mi diyecek mesela 1? Diğer 1 de aynısını mı diyecek, yoksa Mehmet olmak için şimdiden uğraşmaya başlamış mıdır? Kendini de kandırıyordur ses uyumundan dolayı, yazık.
Benim aklım almıyor diyorum işte bu karışık denklemleri. Bak, Bulutsuzluk Özlemi sadece biz dememiş sadece sen ve ben dedikten sonra; sen ve ben demiş. Hepsi bu. Hem de önce seni söylemiş bak; daha beni konuşturuyorsun. Bence diyor ki, gökyüzü ve denizin yanında sen, sen olabiliyor ve ben, ben olabiliyorken, zaten biz olmuşuzdur. Fazladan biz demek anlatım bozukluğu yaratmaz mı? Gel, gökyüzünün altında uzanalım, deniz de yanımızda. Ben gülünce çıkan gamzene bakmaya doyamayayım. Derken, gelip kaldırmasınlar bizi, deniz kenarında uzanıp gökyüzüne bakmak için şuradaki otelde kalmanız gerek; otelimizdeki ben nedir bilmeden zorlama biz olan müşterilerimiz rahatsız oluyor böyle sizin gibi kendini bilenlerden, diyerek.
Gördün mü bak, bir izin vermediler sadece gökyüzü, sadece deniz, sadece sen ve bene. Hepsi bu değilmiş; diğer her şey de varmış.