O giderken bir an durup peşinden baktım.
İnananlar dualarla avundu,
Kaçanlar kovalayanlarından medet umdu.
Bense yenmiş tırnaklarım ve yorgun ayaklarımla öylece kala kaldım.
İçinde bulunduğum yağmur bile bana acıyordu.
Sustum, susmanın verdiği yorgunlukla hırpalandım.
Duygularımın ördüğü saçlarımla yaşlandım.
Ve bir gün sabah oldu,
Yokluğun ve ben bir sahil kenarında oturduk.
Ona çay ısmarladım, tek şekerli.
O bile seni unutturmaya yetmedi.