Buğday Tarlası ve Kargalar tablosu birçok kaynağa göre, Vincent’in son eseri olarak geçer. Vincent, bu eseri 1890 yılının temmuz ayında yapmıştır. Resimde patika bir yol ve kargaların uçuşuyla anlam kazanan göğü görmekteyiz. Sarı ve maviyi tablolarından eksik etmeyen Vincent, siyah bir fırça vuruşuyla resme bir odak noktası kazandırmıştır. Sanatçının hayatını da temsil eden bu eser, yalnızlığın, melankolinin sembolüdür. Vincent için evrenin canlı bir şekilde tahayyülü olan eserde fırça darbelerinin dik oluşu resimde bir devinim sağlar. Van Gogh kimi zaman fırça kullanmadan parmak uçlarıyla da tablolarına farklı bir boyut katmıştır. Bunu belki de resmin sağ tarafında açık mavi bölümde görmekteyiz. Tabloda herhangi bir figürün olmayışı bize yalnızlığı çağrıştırıyor. Halk tarafından hoş karşılanmayan ve dışlanan Vincent, açık havada saatlerce resim yapmıştır. Bu da o resimlerden biridir. Belki de kargalarla arkadaş olmuş ve onların sesiyle bir nebze de olsa yalnızlığını unutmuştu. Adeta doğa onunla arkadaş olmuştur. Resme bakarken Vincent’in yüzünün kargalara doğru çevrili olduğunu net bir şekilde anlayabiliyoruz. Sarıyla maviyi buluşturan Van Gogh, bize sonsuzluğun, yalnızlığın ve doğanın hissiyatını resmetmiştir.