Bir gayeye adanmışlığın tuhaf melodisini dinlemekteyim. Tınısı kulaklarıma her vurduğunda vücuduma yabancı bir madde girdiğini hissediyorum. Bunu oluşan antikorlarım destekliyor. Savaşımız başladı. Zararlı tüm oluşumları vücudumdan atmalıyım. Yaşamam için bu şart. Bir gayem olmadan yaşamaya o kadar alışmışım ki… Tını öyle bir aksediyor ki kulaklarıma. Örsün çekiçe en son ne zaman bu kadar sert vurduğunu hatırladığımda sanki başka bir hayattaydım diye düşünüyorum. Sesi, kulaklarıma çarpmadan boğmak, kaynağına geri yönlendirmek istiyorum. Sonra da sonsuza kadar sessiz kalacağı fezaya yollamak. Bu melodiye bu kadar yabancı olmamalıydım biliyorum ama cevap bulamadığında sıkılıp tekrar dönecektir buna da eminim. Sadece biraz daha dişimi sıkmam bu acıya katlanmam gerekiyor. Sonra yoluma tanıdık plaklardan çıkan bilindik melodilerimle devam edeceğim. Ben artık buyum. Kaybetmiş, aynı döngünün içine hapsolmuş zavallı bir hiç.