Yabancılaşmak. Her şeye, herkese yabancılaşmak.

Kimsesiz bir sokak ortasında yürüyen yaşlı bir adamın umursamazlığı, ölümüne günler kalmış hastanedeki çaresiz insan, asla gelmeyecek olan sevdiğini bekleyen âşık. Ama bazen de çocukların saklambaç oynarken yaşadığı mutluluk ve heyecan. Yabancı olmayı ben tercih etmedim aksine yabancı olmak beni tercih etti. Ben ona göre sıradan bir hedefim, o ise bana göre kocaman, derin ve sonsuz bir boşluk.


Tutsanız elimi, baksanız gözlerime hissettiğiniz şey soğukluk, gördüğünüz şey ise kendi görüntünüz olur şüphesiz. Ama kızmayın bana, zaten siz değil misiniz beni bu kadar yabancılaştıran? Hâlbuki önceden ne kadar da deli doluydum! O zaman tutsanız elimi, kalbim yerinden fırlar ve baksanız gözlerime evet, evet oraya baksanız gerçek mutluluğu görürdünüz.


Yabancıyım artık sizden.

Lütfen kızmayın bana.

Bir insana farklı olduğu için neden kızarız?

O da insan değil midir sonuçta?