mutlak yalnızlığımın çığlığından oluşan bir yazıda anımsadım seni ve gözlerini. şimdi bir başkasına bakıyorlar aşık aşık. ne korkunç ama değil mi? şarkılarda denk düşüyor gölgen karşımda bir yerlerde, arkamda seni göremediğim her aynayı gazetelerle kaplıyorum ve hayatımdaki her renk sessiz sedasız yok olup soluyor. bazen bilmiyorum, bu cümleleri kimin için yazıyorum? düşünürken bunları üç isim birden hayıflanıyor, içimden bir ses. tüm bunlar ne için gerçekten?

hiçbir cevap bulamıyorum, zar zor toparlayıp kendimi çıkıyorum yataktan. güneş doğmuyor, güneş batmıyor. hayatım koskoca bir geceye evriliyor nefes aldığım her gün. tüm her şeyi ve beynimdeki gereksiz bilgi kalabalığını başka nasıl aktarabilirim bilmiyorum fakat çok yorgunum. yanlış kararlar genellikle her şeyden çok ruhumu parçaladığından olsa gerek, anlamsız fırtınalarda buluyorum kendimi. 

şarkıların sözlerini duymuyorum ve başka şeyleri görmezden gelebilmek adına her şeyi sana bağlıyorum fakat sen koca evrendeki küçük bir toz taneciğisin sadece. olsun diyorum, kim neden başka şeyleri bilsin ki? 

zaman zaman yerlere uzanıp sigara dumanının dolana dolana tavana karışmasını izliyorum, bazen aya. ellerim titriyor çoğu zaman anlamsız bir şekilde, buz kesiyor veya terlemeye başlıyor, garip bir ürperti bastırıyor vücuduma. modern insanların problemleri ve modern acı adlı bir yazının içinde kayboluyorum. başkalarının söyledikleri bile bu kadar acı verebiliyorsa -ki bunu muhakkak siz de yaşamışsınızdır- kendi zihninizde dönüp duran cümlelerin ne kadar yaralayabileceğini hayal edebiliyor musunuz?

ben başlarda edemiyordum, vurdumduymaz bencilin tekiydim. sonrasında nasıl oldu hala bilmiyorum, korkunç bir canavara evrildi kişiliğim. melankoliye battı, battı, yüzmeye çalıştı sadece, çırpındı ve boğuldu sonunda çocukluğum.

bildiklerim, öğrendiklerim bana yetmiyor. bünyem ağırlaşıyor. içimdeki düşünceler zaman geçtikçe ruhuma, ruhum zaman geçtikçe bedenime yük oluyor. biliyorum, aslında sağlam bi’ ruha ya da mentale sahip değilim. çoğu zaman sekiz yaşındaki halimden daha kırgınım en azından kırılmaya daha müsaitim diyeyim. teker teker tüm dostlarımı ve elimde var olan tüm benliğimi kaybediyor gibi hissediyorum.